"Tutarsızlık güveni, ölçüsüz hırs ise vicdanı zedeler. Gerçek başarı; hem rotayı kaybetmeden ilerleyebilmekte, hem de varılan yer kadar, oraya hangi değerlerle gidildiğini unutmamaktadır."
Tutarsızlık, bir insanın iç sesini susturup dış dünyanın rüzgârına kapılmasıdır. Dün “asla” dediğine bugün “neden olmasın” demek… Dün savunduğu bir fikri bugün unutmak… Bunun en tehlikeli yanı, sadece başkalarının bize olan güvenini sarsması değil, kendi vicdanımızla aramıza mesafe koymasıdır.
Tutarsız insan, sürekli yön değiştiren bir gemiye benzer; hangi limana varmak istediğini bilmeden dalgalarla sürüklenir. Oysa tutarlılık, güvenin en sessiz hâlidir. İnsan, değişebilir; bu hayatın doğasında vardır. Ama değişim ile tutarsızlık arasında ince bir çizgi bulunur: Değişim, bilinçle ve gerekçeyle olur; tutarsızlık ise rüzgârın estiği yöne göre.
⸻
Hırs: Yakıt mı, Ateş mi?
Hırs, yerinde kullanıldığında insanı büyüten bir ateştir. Çabalamanın, hedefe ulaşmanın, sınırlarını zorlamanın adı… Bir öğrencinin başarı arzusu, bir sporcunun rekor kırma isteği… Bunlar sağlıklı hırstır.
Ama ölçüsüz hırs, gözleri kör eder. Daha fazlası için yola çıkan, elindekini kaybedebilir. En tehlikelisi de hırsın tutarsızlığı beslemesidir. Daha çok kazanmak isteyen, bazen kendi ilkelerinden vazgeçer. Dün “etik değil” dediğine bugün “ama şartlar böyle” diyerek kılıf bulur. Böylece farkında olmadan değerlerinden uzaklaşır.
⸻
İkisi Arasındaki İnce Bağ
Tutarsızlık ve hırs, çoğu zaman el ele yürür. Hırslı insan, hedefe ulaşmak uğruna dün savunduğu ilkeleri bugün yok sayabilir. Bu, görünmez bir yokuştur; insan hâlâ tırmandığını sanırken aslında inişe geçmiştir.
⸻
Denge Sanatı
Hayat bize hep şunu fısıldar: Denge…
Tutarlılık, pusulamızdır; hırs ise yakıtımız. Pusulası olmayan yakıt, bizi bilinmeyen yerlere sürükler. Yakıtı olmayan pusula ise olduğumuz yerde çiviler. İkisini dengede tutmak, hem ilerlemek hem de yönümüzü kaybetmemek için şarttır.
⸻
Kendimize Soracağımız İki Soru
• Bugün söylediklerimin arkasında durabilecek miyim?
• Hedefime yürürken vicdanımı ve sevdiklerimi koruyabilecek miyim?
Bu iki soruya içtenlikle “evet” diyebildiğimiz günler, gerçek anlamda ilerlediğimiz günlerdir. Çünkü gerçek başarı, sadece varılan yer değil, oraya hangi yoldan gidildiğidir.