Marketten Sağlık Almak: Etiket Okumayı Biliyor muyuz?
“Şekersiz”, “fit”, “doğal” gibi ifadeler her zaman gerçeği yansıtmaz. Şeker farklı isimlerle gizlenebilir; glikoz şurubu, agave gibi. “Trans yağ yok” ifadesi de yanıltıcı olabilir çünkü 0,5 gram altı “0” olarak gösterilebilir. Düşük kalorili ürünler her zaman sağlıklı değildir; lifsiz, proteince yetersiz ve tatlandırıcı dolu olabilirler. Özetle: Ambalaja değil, içerik listesine ve besin değerleri tablosuna dikkat etmek gerekir. Sağlıklı görünen her ürün masum değildir.

Market raflarında dolaşırken ne alacağımıza karar verirken çoğumuz ürünün ne vadettiğine değil, ne hissettirdiğine odaklanıyoruz. Üzerinde “fit”, “light”, “doğal”, “şekersiz” yazan ambalajlar ister istemez cezbedici geliyor. Ama o paketin içindeki gerçek ne, işte orası çoğu zaman gözden kaçıyor.
Bana en sık gelen sorulardan biri şu: “X markasının şekersiz yazan ürünü gerçekten şekersiz mi?”
Cevap: Her zaman değil. Çünkü “şekersiz” demek sıfır şeker demek değil. Üründe doğal şeker olabilir, ya da ilave şeker yerine başka isimlerle gizlenmiş bileşenler yer alabilir: glikoz şurubu, mısır şurubu, maltodekstrin, agave, hurma özü… Liste uzayıp gidiyor.
Etiket okumak bu yüzden sadece içerik listesini değil, besin değerleri tablosunu da anlamayı gerektiriyor. “100 gramda 15 gram şeker” yazıyorsa, küçük bir paket bile yesek aslında 2-3 küp şekeri vücuda almış oluyoruz. Ama paket küçük ve sevimli diye fark etmiyoruz.
Bir başka konu da yağlar. Özellikle trans yağ. “Trans yağ içermez” ibaresini artık daha çok görür olduk ama bu demek değil ki her ürün sağlıklı yağ içeriyor. Margarin türevleri, hidrojene yağlar hâlâ pek çok üründe karşımıza çıkıyor. Bazı firmalar ise 0,5 gramın altını “0” gösterdiği için biz tamamen trans yağsız sanıyoruz.
Bazen de bir ürünü yalnızca “kalorisi düşük” diye tercih ediyoruz. Oysa düşük kalorili olması, onu sağlıklı yapmaz. Mesela bazı “fit” atıştırmalıklar liften fakir, protein açısından yetersiz ama bolca tatlandırıcı içeriyor. Doyurmuyor, yetmiyor, hatta bazen daha çok yeme isteği yaratıyor.
Kısacası şunu unutmayalım: Paket değil, içerik okuyoruz. Raf değil, tablo inceliyoruz.
Her ürün kötüdür diyemem ama her sağlıklı görünen ürün de masum değil. Marketten sağlık almak mümkün, ama bunun için ambalajın değil, içeriğin bize ne söylediğine kulak vermemiz gerekiyor.
Tepkiniz Nedir?






