Ağrı’da Kadın Çiftçiler Kavurucu Sıcakta Üretime Direniyor
Patnos’un Aşağı Göçmez Köyü’nde kadın çiftçiler, 34 dereceyi bulan yaz sıcağında bile şeker pancarı tarlalarında çalışmaya devam ediyor. Gün doğumundan gün batımına kadar süren bu emek, hem aile bütçesine hem de ülke tarımına büyük katkı sağlıyor.

Ağrı’da Kadın Çiftçiler Kavurucu Sıcakta Şeker Pancarı Üretimini Sürdürüyor
Ağrı’nın Patnos ilçesine bağlı Aşağı Göçmez Köyü’nde kadın çiftçiler, yazın bunaltıcı sıcaklarına rağmen şeker pancarı tarlalarında üretime ara vermeden çalışıyor. Gün doğumuyla birlikte başlayan mesaileri, gün batımına kadar devam ediyor. Sıcaklıkların zaman zaman 34 dereceyi bulduğu tarlalarda, kadınların gösterdiği özveri; hem geçim kaynağı sağlıyor hem de bölge tarımına can veriyor.
Emekle Büyüyen Tarlalar, Kadınların Alın Terinde Yeşeriyor
Her sabah saat 06.00’da tarlalara inen kadın çiftçiler, ellerinde çapalarla saatler boyunca çalışıyor. Yorucu ve sıcak bir ortamda sürdürülen bu çaba, sadece toprağa değil, sosyal yapıya da değer katıyor. Kadınlar; dayanışma içinde, omuz omuza üretimin gücünü yaşatıyor.
Kimi çocuklarını okutmak, kimi evin temel ihtiyaçlarını karşılamak, kimi ise aile ekonomisine katkıda bulunmak için tarlaya geliyor. Bu emek, yalnızca tarımsal üretim değil, aynı zamanda kadınların kırsalda üretim sürecindeki varlığının bir simgesi.
Kadın Eliyle Büyüyen Stratejik Bir Ürün: Şeker Pancarı
Türkiye'nin şeker ihtiyacının büyük kısmını karşılayan şeker pancarı, sadece mutfaklara değil, sanayiye de yön veriyor. Melas, alkol, maya, yem ve biyoetanol gibi alanlarda kullanılan bu ürün, tarıma dayalı sanayinin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Aşağı Göçmez’li kadın çiftçilerin özverili çalışmaları, bu stratejik ürünün sağlıklı gelişimi açısından büyük önem taşıyor.
Ağrı gibi iklimsel zorlukların yaşandığı bir coğrafyada dahi tarımın sürdürülebilirliğini sağlayan bu üretim anlayışı, bölge kalkınmasına da katkı sunuyor.
Kadın Çiftçiler: Tarımın Görünmeyen Kahramanları
Kadınların yaz sıcağına rağmen yılmadan sürdürdüğü bu üretim süreci, kırsal kalkınmanın ve toplumsal eşitliğin en güçlü örneklerinden biri. Genellikle görünmeyen ama tarımın bel kemiğini oluşturan kadın emeği, Ağrı’nın topraklarında filizleniyor.
Bu çabalar yalnızca bugünün değil, geleceğin üretim anlayışına da yön veriyor. Kadın çiftçilerin hikâyesi, sessiz ama etkili bir değişimin, toprağın gücüne inananların ve üretimden vazgeçmeyenlerin hikâyesi.
Unutulmamalı ki…
Tarım sadece tarlada yapılan bir iş değil, bir yaşam biçimidir. Ve o yaşamın temelinde çoğu zaman bir kadın eli vardır.
Tepkiniz Nedir?






