Türkiye-İngiltere Eurofighter Anlaşması Dünya Basınında: Yunanistan ve İsrail Tepkili

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İngiltere Başbakanı Keir Starmer arasındaki temaslar kapsamında imzalanan iş birliğiyle Türkiye, toplam 44 adet Eurofighter Typhoon alımı için anlaşmaya vardı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıkladığına göre Katar ve Umman’dan 12’şer, İngiltere’den ise 20 olmak üzere toplam 44 uçak tedarik edilecek; anlaşmanın büyüklüğü medyada 10,7 milyar dolar civarı olarak yansıtıldı.

Anlaşma dünya basınında geniş yankı uyandırırken özellikle Yunanistan ve İsrail’de sert tepkiler görüldü. Yunan basını, Londra-Ankara anlaşmasını “kabul edilemez” ve Ege’de güç dengesini olumsuz etkileyecek bir hamle olarak değerlendirirken, bazı haber organları uçağın gelişmiş yeteneklerinin bölgedeki dengeleri değiştirebileceğini yazdı. İsrail medyası da anlaşmanın Ankara’ya bölgesel askeri avantaj sağlayabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa basını ise anlaşmayı NATO ittifakı içindeki derinleşen askeri iş birliğinin bir göstergesi ve Türkiye’nin hava gücünü modernize etme çabasının önemli bir adımı olarak aktardı. Bazı yorumlar, Türkiye için bu satın almanın yerli KAAN projesi operasyonel hale gelene dek “teknolojik köprü” işlevi göreceğini belirtti.

Eurofighter Typhoon — Kısa özellikler

• Çok maksatlı 4.5. nesil savaş uçağı; İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya konsorsiyumu ürünü.

• Yüksek irtifa ve hız (saatte ~2.495 km), çift motorlu yapı.

• AESA/Captor-E gibi gelişmiş radar seçenekleri; havadan-havaya ve havadan-yere gelişmiş mühimmat entegrasyonu (AIM-120, Meteor, IRIS-T, Paveway, Storm Shadow vb.).

• Yaklaşık 2.900 km menzil (hava ikmali olmadan), çok sayıda silah istasyonu ve gelişmiş elektronik harp/sensör kabiliyeti.

Savunma uzmanları, uçakların modern sensörleri, uzun menzilli mühimmat taşıma kapasitesi ve elektronik harp yeteneklerinin, satın alma tamamlandığında Türk Hava Kuvvetleri’nin operasyonel profilini güçlendireceğini belirtiyor. Anlaşmanın ilk teslimatlarının ve uygulama takviminin nasıl şekilleneceği ise taraflar arasındaki lojistik, eğitim ve teknoloji transferi müzakerelerine bağlı olacak.

Uluslararası arenada yaratacağı jeopolitik yankılar ve bölgesel güç dengelerine etkileri, uzman yorumları ve diplomatik görüşmeler ışığında izlenmeye devam edecek.